E-ticaret, online ödeme, sanal POS,
pazaryerleri, fintechler… Internette sıkça karşımıza çıkan ve artık hayatımızın
içerisinde yer alan çok sayıda kavram ve terimleri içeren bir kılavuza her
zamankinden çok ihtiyacımız var. Bu ihtiyacı karşılamak için oluşturduğumuz ve
finansal teknolojiler sektörü, yasal düzenlemeler ve sertifikasyonları kapsayan
PayBull Online Ödeme ve Fintech Sözlüğünü aşağıda bulabilirsiniz:
Altyapı Sağlayıcı: Bir online alışveriş
sitesi kurmak ya da ödeme sistemi kullanmak için teknik ve yazılımsal gereksinimleri
sağlayan, kanunlar çerçevesinde yetkilendirilmiş kurumlara verilen addır. Bu
kurumlardan e-ticaret yazılımı ve web barındırma (hosting) gibi hizmetleri
alabilirsiniz.
API: Uygulama programlama arayüzü (Application
Programming Interface) ifadesinin kısaltması olan API, bir yazılımın diğer
yazılımlarla etkileşime geçmesi, bilgi alışverişinde bulunmasını sağlayan
arayüzdür. API’ler, karmaşıklığı yazılım
geliştiricilerden gizleyen, kodları düzenleyen ve bileşenleri yeniden
kullanılabilir hale getiren bir mekanizmalardır. En bilinen örnekler olarak;
kodunuzu Haritalar'dan Çeviri'ye kadar tüm Google uygulamalarına bağlamanızı
sağlayan Google API'leri ve Facebook'un sosyal grafiğine ve pazarlama
araçlarına programlı bir şekilde erişmenize olanak tanıyan Facebook API'lerini
verebiliriz.
Açık Bankacılık: Nam-ı diğer Open Banking. API
yardımıyla üçüncü taraf geliştiricilerin finansal kuruluşlar çevresinde
sağladığı yeni hizmet ve uygulamalara verilen addır. Örneğin bir mobil uygulama
ile tüm banka hesaplarınıza erişebilmek, bir başka uygulamadan banka
hesabınızla (Açık Bankacılık öncesi sadece banka kanallarından yapılan) çeşitli
işlemleri yapabilmek açık bankacılık örnekleridir. Bankacılık sektöründe
inovatif bir etki yaratarak, rekabeti ve fırsatları artırmak amacıyla ilk
olarak İngiltere’de hayata geçen bu model, Ödeme Hizmetleri Direktifi 2 (PSD2-
Payment Services Directive 2) yönergesinin yayınlanmasıyla birlikte daha sağlam
temellere oturmuş oldu.
BSMV: Banka Sigorta Muamele Vergisi’nin kısaltması olan
BSMV, temelde bir vergi türüdür. Bankalar üzerinden gerçekleştirilen çeşitli
işlemlerde (menkul değerler üzerinden elde edilen gelirler, komisyon ve
ücretler gibi) önceden belirlenen BSMV oranı dahilinde alınır.
Blockchain: Fintech sözlüğündeki en “hip” terimlerden biri.
Bir veritabanı türü olan Blockchain, en genel anlamıyla şeffaflık, güvenlik ve
değişmezlik sunan, dağıtık ve merkeziyetsiz bir sistem olarak tarif edilebilir.
Her türlü varlığın ve değerin takibini ve ticaretini yapma imkânı sunan,
kurulan blockzincir sistemleri sayesinde kullanım alanına göre, herkese açık,
özel ya da izne bağlı şekilde dizayn edilebilen Blockchain'in temel mantığı;
dijital bilgilerin kaydedilmesine ve dağıtılmasına izin vermek, ancak
düzenlenmemektir.Bir “değeri” olan somut (ev, araba, nakit, toprak) veya soyut
(patent, telif hakları, fikri mülkiyet, marka) hemen hemen her şey bir
Blockchain ağında izlenebilir ve üzerinde işlem yapılabilir. Üstelik finans
kuruluşları iş saatlerinde, haftanın beş günü faaliyet gösterirken, blockchain
günde 24 saat, haftada yedi gün ve yılda 365 gün çalışmaktadır.
Bitcoin: 2009 yılında Satoshi Nakamoto tarafından (böyle
bir kişi gerçekten var mı yoksa belirli bir grup veya kişi tarafından
kullanılan anonim bir isim mi hala tartışılıyor) deneysel olarak başlatılmış,
herhangi bir merkez bankası, resmi kuruluş, vs. ile ilişiği olmayan, ancak
ülkelerin para birimleriyle alınıp satılabilen, herhangi bir üçüncü parti
hizmetine aracı kurumuna gerek kalmadan transferi yapılabilen bir tür dijital
para birimidir. Blockchain sistemine dayanan Bitcoin hiçbir devlet kurumu
tarafından yönetilmediği için döviz hareketlenmelerinden etkilenmez ve hiçbir
banka, kullanıcıların paralarına ulaşamaz yani Bitcoin yatırımcılarına
kimliklerini açıklamadan para gönderme ve yatırım yapma olanağı sağlar. Değeri
piyasadaki arz ve talep koşullarınca belirlenen ve internet üzerinden yatırım
yapma olanağı veren Bitcoin dijital para birimidir. Bitcoin'den sonra ortaya
çıkan tüm dijital paralara (ör: Ripple, Litecoin, Ethereum, Tron, vs…) ise
altcoin adı verilir.
Big Data: İlk olarak astronomi ve genetik alanlarında ortaya çıkmış
bir kavram olan Big Data ya da Türkçe ifadesiyle Büyük Veri, internetin
hayatımıza girmesiyle birlikte bambaşka bir boyut kazandı ve aslında farkında
bile olmadan büyümesinde pay sahibi olduğumuz bir kaynak haline getirdi.
Kişilerin ve kurumların ürettiği verilerin, internet aracılığıyla dünyaya
paylaşılması ve özellikle bu verilerin eskisine kıyasla daha etkin şekilde
analiz edilip işlenebilir hale dönüştürülmesi, Big Data’nın çekiciliğini
arttırdı. Peki bu büyük veri nerelerden besleniyor? Sosyal medya hesaplarındaki
etkileşimler, arama motorları ve buralarda arama yapıldığında arkada bırakılan
izler, banka hesaplarıyla yapılan hareketler, bloglar, mailler, sensörler ve
tekil kullanıcıların internet ile olan tüm etkileşimleri Big Data’yı her an
kesintisiz şekilde besliyor. Bu devasa veri yığını, anlamlı ve işlenebilir
bilgiye dönüştüğü ölçüde de özellikle şirketler açısından bir hazine kadar
değerli hale geliyor. Başta tüketici davranışını izlemek isteyen satıcılar,
yaratıcı trendler oluşturmak isteyen yeni şirketler, mevcut durumu açıklamaya
çalışan araştırmacılar veya girişimciler olmak üzere çok sayıda işletme ve
kurum, Big Data teknolojisinden faydalanıyor. Yapılan araştırmalar, Big Data
analizini etkin şekilde yapabilen işletmelerin reklam harcalamarının
zalalttıklarını, pazarlama faaliyetlerinin optimize ettiklerini ve buna bağlı
olarak kazanç artışı sağladıklarını ortaya koyuyor.
Chargeback: Türkçe’de terz ibraz işlemi olarak da kullanılan
bu terim, banka ya da kredi kartı ile ödemesi yapılan bir mal veya hizmetin
alınamaması, dolandırıcılık, mükerrer çekim gibi sebeplerle kart sahibinin kartı
aldığı bankaya başvurarak ödenen bedelin iadesini talep etmesi işlemine denmektedir.
Böyle durumlarla karşılaşıldığında Visa, Mastercard gibi uluslararası ödeme
sistemlerinin yayınladığı kurallara göre ters ibraz işlemi uygulanması
mümkündür. Chargeback işleminin kart hamilleri bakımından pratik faydası
büyüktür. Herhangi bir uyuşmazlık halinde dava yolu uzun, masraflı ve zahmetli
bir yoldur. Ters ibraz prosedüründe ise,
kart hamili kartı aldığı bankaya başvuruda bulunarak yaptığı ödemeyi kısa
sürede geri alabilmektedir. Bankalar Visa için Visa Core Rules and Visa Product
and Service Rules kitabında Mastercard için ise Mastercard Rules adıyla çok
detaylı şekilde belirtilen kurallar ile bağlıdırlar. Söz konusu kitapçıklarda
chargeback süreci ve nedenleri detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Ayrıca 1990
yılında on üç kamu ve özel Türk bankasının ortaklığıyla kurulan Bankalararası
Kart Merkezi uluslararası ödeme sistemlerinin (Visa, Mastercard, American
Express vb.) kurallarını takip ederek yurt içi chargeback işlemlerine ilişkin
kuralları belirlemektedir.
Dijital Cüzdan: Bilgisayar ve mobil cihazlarda
kullanılabilen, banka kartı, ön ödemeli kart, sanal kart, kredi kartı, kripto
para, sadakat kartı vb. değer saklayıcıları bir arada tutan bir yazılım veya
uygulama olarak ifade edilebilir. Parasını internet üzerinden yönetmek
isteyenler için en kullanışlı yöntemlerden bir tanesi olan dijital cüzdan sayesinde
kart sahipleri kartlarının bilgilerini sisteme güvenli biçimde ekleyebilmekte,
burada saklayıp gerektiğinde güncelleyebilmekte veya iptal edebilmektedirler. Bir
internet sitesinde ödeme yapacakları zaman ise ödeme sayfasına gelerek tanımlı
kartı seçip tek tık ile ödemeyi gerçekleştirebilmektedirler. Sağlık kartı,
sürücü belgesi, sadakat kartı ve benzeri kimlik belgelerinin de özellikle
akıllı telefonlarda saklanabilmesini sağlayan dijital cüzdanlar, kullanıcıları sadece
çok sayıda kartı ya da fazla miktarda nakit parayı yanlarında taşıma
zorunluluğundan ve kayı, çalıntı gibi risklerden kurtarmakla kalmıyor aynı
zamanda dijital cüzdan sağlayıcıların kullanıcıları teşvik etmek için düzenlediği
çok çeşitli indirimleri ve kampanyalardan da faydalanmalarını sağlıyor.
Fraud: Türkçe karşılığı Dolandırıcılık olan bu terim,
fintech dünyasında online ödemeler sırasında haksız kazanç ortaya çıkaran
işlemlerin genel adı olarak kullanılmaktadır. Kökeni Fransızcadan gelen ve
bugün e-ticaret/bilişim dünyasındaki sahteciliklerin tümünü kapsayan Fraud
denilince akla ilk çalıntı kredi kartı kullanma, kredi kartı bilgilerinin
kopyalanması gibi online sahtecilik işlemleri geliyor. Hem ödeme kuruluşları
hem de bankalar bunun için anti-fraud yani dolandırıcılık önleme sistemleri
kullanarak müşterilerinin ve tüketicilerin güvenliğini sağlamaktadırlar. İnternetten
ödeme gerçekleştiren kart sahibinin telefonuna tek kullanımlık bir güvenlik
şifresi gönderilmesi, kartların arka kısmında bulunan güvenlik kodlarının
(CVV/CVC2) ödeme sırasında sorgulanmasının zorunlu tutulması, web siteleri için
SSL şifrelemesi yapan bir sertifika alınması gibi önlemler alınmakla birlikte
tüm bu yöntemleri tek bir kanal üzerinden uygulayabilmek için Anti-Fraud
yazılımları son derece yaygın şekilde kullanılmaktadır. Anti-Fraud yazılımları
sayesinde, bir e-ticaret sitesinde yer alan kullanıcıların alışveriş özelindeki
tüm davranışları izlenebilir. Bir kullanıcının işlem geçmişi, konumu, IP
adresinin doğrulaması yapılabilir. Böylece işlem yapılan cihazın
dolandırıcılık/kötüye kullanım geçmişine sahip olup olmadığı ve sahteciliğe
bulaşmış diğer cihazlara bağlı olup olmadığı tanımlanabilir.
Internet of Things (IoT): Nesnelerin İnterneti olarak
Türkçe’ye çevrilen IoT, insandan insana ya da insandan makineye iletişime gerek
duymadan makineler arası haberleşmeye olanak sağlayan, ağa bağlı iletişim kuran
cihazlara, sistemlere ve nesnelere verilen addır. Fiziksel nesnelerin
birbirleriyle veya daha büyük sistemlerle bağlantılı olduğu bu iletişim ağı, ilk
olarak Kevin Ashton tarafından 1991 yılında yapılan bir sunumda kullanılmış bir
kavramdır. Bir Internet of Things ekosistemi, ortamlarından elde ettiği
verileri toplamak, göndermek ve üzerinde işlem yapmak için yerleşik
işlemcileri, sensörleri ve iletişim donanımlarını kullanan web özellikli akıllı
cihazlardan oluşur. Örneğin; kolunuzda bir akıllı saat olduğunu ve bu akıllı
saatin gittiğiniz mesafeyi, attığınız adımları ve bu aktiviteleri yaparken
kalbinizin nasıl attığını algılayan sensörlere sahip olduğu düşünün. Burada
toplanan bu veriler bir istemci (bilgisayar, cep telefonu vb.) tarafından analiz edilip hayatımızı düzene
koymamızda yardımcı olmaktadır. İşte bu iki cihazın arasındaki iletişim,
nesnelerin internetini oluşturan en temel özelliktir. Şirketler ve kurumlar
açısından IoT’nin en önemli faydası; sağladığı “öngörü”dür. Özellikle
endüstriyel işletmelerde makinelerdeki hataları tahmin etmek için IoT
sistemlerinden üretilen gerçek zamanlı veriler kullanılmaktadır. IOT
teknolojileri, müşteri ekipmanlarındaki olası sorunların, daha büyük ve
maliyetli bir sorun haline gelmeden önce tespit edilmelerini ve ilgili
işletmenin müşterileri rahatsız etmeden önce bu başlangıç düzeyindeki sorunları
çözmelerini sağlar. Endüstri ve ağır sanayi dışındaki sektörlerde de IoT
teknolojileri; tedarikçiler, üreticiler ve müşterilerin tedarik zinciri boyunca
ürünlerin konumunu, durumunu izlemek için varlık yönetimi / varlık izleme sistemi
olarak kullanılmaktadır. Bu gibi sistemlerde, mallar zarar görürse veya zarar
görme riski altındaysa, durumu düzeltmek için derhal veya önleyici önlem alma
şansı vererek, paydaşlara anında uyarılar gönderilir.
KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu): Kişisel
veri en genel anlamıyla bir bireyin tanımlanabilmesini sağlayan özel, genel ya
da hassas bilgilerin tümünü içerir. KVKK ise Türkiye Cumhuriyeti sınırları
içerisindeki kişilerin verilerinin nasıl saklanacağı, kullanılacağı ve
işleneceğini düzenleyen 6698 sayılı kanundur. Veri işleme faaliyetlerinin
önceden belirlenen kurallar çerçevesinde yapılmasını sağlar, kişilerin temel
haklarını korur. kişisel verilerin işlenmesinin disiplin altına alınması ve
Anayasada öngörülen başta özel hayatın gizliliği olmak üzere temel hak ve
özgürlüklerin korunması amacıyla çıkartılan KVKK’ya göre göre kişisel verileri
işleyen gerçek ve tüzel kişiler, kişisel veri işlemeye başlamadan önce VERBİS'e
yani Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemine kayıt olmak zorundadır. Gerçek ve
tüzel kişilerin veri işleme faaliyetleriyle ilgili zorunlulukların neler olduğu
ayrıca KVKK’da ve Veri Sorumluları Hakkında Yönetmelik’te belirlenmiştir. İşletmelerin
kişilerden topladığı verileri izinli ve kişinin açık rızası ile alması
gerektiğini belirten KVKK, açık rızanın alınması için de ilgili işletmenin
hangi veriyi ne amaçla istediğini ve aldığını ve bu verilerle neler yapacağını
detaylı ve anlaşılır bir şekilde açıkladığı bir açık rıza formu/metni oluşturmasını
zorunlu kılar. Sahibinin mağdur olmasına ve ayrımcılığa maruz kalmasına
sebebiyet verebilecek ırk, din, mezhep, etnik köken, siyasi düşünce, genetik ve
biyometrik, dernek, vakıf ve sendika üyeliği gibi veriler, “özel nitelikli
kişisel veri” ya da “hassas veri” olarak sınıflandırılır ve kişisel verilerin
daha fazla korunan küçük bir grubunu oluştururlar.
KYC (Know Your Customer): “Müşterini Tanı” olarak Türkçeleştirilen
KYC, işletme ve kurumların müşterilerini tanımlama, iş ilişkileri açısından
uygunluklarını ve oluşturacakları riskleri belirleme sürecinin tamamını ifade
eder. Özellikle finansal hizmetler söz konusu olduğunda yeni edinilen bir
müşterinin kimliği, risk toleransı, yatırım bilgisi ve finansal durumunu bilmek,
işletmelerin ciddi bir çaba göstermelerini gerektirir. Bir müşteriye ilk kez
hesap açarken ve zaman içinde periyodik olarak müşterinin kimliğini tanımlamak
ve doğrulamak için uygulanan yöntemlerin tamamı bu çabayı oluşturur. Müşteri
kabul politikaları, işlem izleme ve risk yönetimi gibi gereksinimleri ve
politikaları içeren KYC aslında aynı anda hem müşterileri hem de finansal
hizmet aldıkları işletmeleri korur. Özellikle yatırım danışmanlığı hizmeti
sunan kurumların müşterileri, hangi yatırımların kişisel durumlarına en uygun
olduğunu açık yüreklilikle söylemesi sayesinde hizmet aldıkları işletmeyi de korunmaktadır.
Kart Saklama: Tüketicileri sık yapılan alışverişlerde tekrar tekrar kart bilgisi girme zahmetinden kurtararak daha hızlı ve kolay alışveriş yapmaları için kredi ve banka kartı bilgilerinin güvenli olarak depolanmasını sağlayan sistemin adıdır. Özellikle abonelik işlemleri için ideal bir yöntem olan kart saklama özelliği, sadece PCI DSS (Payment Card Data Security Standard) sertifikasına sahip finansal işletmeler tarafından sağlanabilmektedir. Günümüzde firmalar açısından bir prestij kaynağı haline gelen kart saklama özelliği, firma için müşterilerinin gözünde kişisel bilgilerinin düzenli şekilde depolanmasına onay verebilecek kadar güvenilir bir marka olduğu anlamı taşımaktadır. Müşterilerin alışveriş alışkanlıklarının sadakatle birleşmesi sayesinde e-ticaret verimliliğinin artmasını sağlayan bu teknoloji, saklı kartın güvenilirliği sayesinde gerçekleşecek işlemlerdeki fraud kontrolünün de etkinliğini güçlendirmektedir.
Linkle Ödeme: Online satış yapmanın ve kredi / banka kartı aracılığıyla ödemeleri almanın basit ve yenilikçi bir yöntemidir. Internet üzerinden gönderilen bir bağlantı yani link ile ödeme işleminin gerçekleşmesini sağlayan bu finansal hizmet, WhatsApp, Instagram gibi sosyal medya kanalları ve dijital mecralardan da online alışveriş yapılmasını ve para aktarımını mümkün kılar. Hem bireysel hem de kurumsal satıcılar, bir web sitesine ya da herhangi başka bir teknik geliştirmeye ihtiyaç duymaksızın PayBull kontrol paneli üzerinden kolayca oluşturacakları ürün linklerini kısa mesajlar, sosyal medya ya da pazar yerleri aracılığıyla paylaşabilir, bu sayede dünyanın her yerinden güvenle ödeme alabilir. Özellikle ciddi güvenlik sorun ve açıkları bulunan “mail order” yöntemini kullanmaya devam eden satıcıların hayatını kolaylaştıran bu ürünle ilgili daha detaylı bilgi almak ve hemen kullanmaya başlamak için sizi şöyle alalım: https://paybull.com/link-ile-odeme-alma/
NFC: Near Field Communication yani Türkçesi “Yakın Alan
İletişimi”. Biraz daha detaya inersek;
kısa mesafede çalışan kablosuz bir iletişim protokolü olan NFC, temassız ödeme
yapma yönteminin temelini oluşturur. Bunun için temassız ödeme uyumlu çipli bir
kredi kartı ve NFC okuyuculu bir POS cihazı (cep telefonuna yüklenmiş bir sanal
POS uygulaması da olur) gerekmektedir. Bu ikisi bir araya geldiğinde sihir
gerçekleşir ve kredi kartındaki bilgiler POS cihazına aktarılarak ödeme
gerçekleşir. Pandemi döneminde daha fazla ön plana çıkan bu yöntemde iki cihaz
arasında en fazla 10 cm kadar mesafe olmalıdır. Günümüzde hem Android hem İOS
işletim sistemi ile çalışan akıllı telefonların önemli bir kısmında NFC
özelliği bulunmaktadır.
OTP: One Time Password yani Tek Kullanımlık Şifrenin
kısaltması olan OTP, ödeme güvenliği için kritik ve sık karşılaşılan bir rol
oynar. Çift aşamalı güvenlik uygulamalarının en yaygını olan OTP, telefon
üzerinden SMS ile gelebildiği gibi bir mobil uygulamayla da (örneğin Facebook
Kodmatik) geçici parolalar oluşturarak kimlik doğrulama sürecini güçlendirir. Bir
dönem bankaların harici cihazlarla faydalandığı OTP, tüketici nezdinde yaygın
bir karşılık bulamadığı ve mobil cihazların yaygınlığı sebebiyle bugünkü
biçimine kavuştu. Belirli bir kullanım süresi olan OTP’nin odak noktası;
kullanım alanı fark etmeksizin sahtecilik, yetkisiz kullanımın önüne
geçmektedir. Sesli OTP ve e-mail OTP gibi yöntemleri olsa da en yaygın kullanımı 3D Secure olarak da
bildiğimiz, online ödeme işlemleri sırasında kart sahibinin bankasında kayıtlı
güncel cep telefonuna SMS ile gelen doğrulama kodudur.
Ön Ödemeli Kart: Bir banka hesabına bağlı olma
zorunluluğu bulunmayan ve İngilizce Prepaid Card olarak kullanılan kart
türüdür. Bu açıdan kredi kartları veya ATM kartlarından farklıdır. Herhangi bir
vadesiz hesaba bağlı olmaksızın kullanıcının karta yüklediği miktar kadar
harcama yapmasını sağlayan ön ödemeli kartlar market ve giyim gibi temel
ihtiyaç alışverişlerinin yanı sıra online alışverişlerde, ulaşım kartlarına
para yüklemede veya fatura ödemelerinde de kullanılabilmektedir. Ön ödemeli
kartları kredi ve debit kartlardan ayrıştıran bir diğer özelliği ise 12
yaşından büyük çocuklar için de isme özel olarak çıkarılabilmektedir. Böylelikle
aileler çocuklarının harçlıklarını nakit olarak vermektense onları hem kart
kullanmaya alıştırabilir hem finansal okuryazarlık eğitimine başlayabilir hem
de çocuklarının yaptıkları harcamaları düzenli olarak kontrol edebilir. Hem
bankalar hem de lisanslı elektronik para kuruluşları tarafından tedarik
edilebilen ön ödemeli kartlarda belirli bir tutara kadar nakit çekim özelliği
de bulunmaktadır.
Ödeme Geçidi: Payment Gateaway olarak da ifade edilen ödeme
geçidini kısaca ödeme kuruluşlarının kullandıkları yapı olarak tanımlamak
mümkündür. E-ticarette tüketicilerin kredi / banka kartı ya da dijital cüzdana ilişkin
bilgileri şifreleyerek güvenli bir şekilde tüketiciden e-ticaret firmasına,
e-ticaret firmasından da ilgili banka veya aracı kuruluşa ulaşmasını sağlayan
bir sistem olan Ödeme Geçidi, ara birimleri site sahipleri tarafından sağlanan
yazılımın banka veya ödeme kuruluşunun sistemi ile entegre edilmesi yoluyla
kurulabilir. Sitenin yüksek güvenilirlikli bir SSL sertifikasına sahip olması
ve sitenin kurulduğu sunucunun güvenlik duvarının var olması gereklidir. Müşterinin
kart bilgilerini güvenli bir şekilde doğrulayan Ödeme Geçidi, paranın
kullanılabilir olmasını ve işlem sonunda satıcının sorunsuz şekilde ödeme
almasını sağlar. Diğer bir deyişle; bir satıcının web sitesi ile arasında bir ara
yüz görevi görür.
ÖDED: Ödeme ve Elektronik Para Derneği’nin kısaltması
olan ÖDED, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme
Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun uyarınca 2015 yılında kurulmuştur.
Türkiye’de ödeme ve elektronik para hizmetleri sunan, ödeme ve elektronik para
kuruluşu statüsündeki firmaları temsil eden tek sektör derneğidir. Türkiye’de
sunulan ödeme ve elektronik para hizmetlerinin gelişmesine, yaygınlığının
artmasına ve finansın tabana yayılmasında öncülük ederek yasal otoriteler ile
sektör arasında köprü vazifesi görmeyi hedefleyen ÖDED, ödeme kuruluşu ve
elektronik para kuruluşu faaliyet izni verilen mobil operatörler, mobil ödeme
aracı şirketler, ödeme servis sağlayıcılar, uluslararası para transferi
şirketleri ve fatura ödeme şirketlerine üye olma imkânı sunmaktadır.
Sanal Kart: Lisanslı ödeme kuruluşları ve bankalar tarafından
edinebileceğiniz, tıpkı fiziki kartta olduğu gibi bir kart numarası, kullanma
tarihi, CVC kodu gibi bilgilerin bulunduğu ancak fiziki kartlardan farklı
olarak sadece internet ortamında var olan bir kart türüdür. Sanal kredi kartı
ya da sanal debit kartlar; üretim, gönderim gibi masraflara gerek olmaksızın
ücretsiz ve hızlı bir şekilde oluşturulabilir. Limiti kullanıcısı tarafından
belirlenebilen sanal kart ile yapılan harcama tutarı, kart sahibinin mevcut bir
banka hesabından veya kredi kartı limitinden düşer. Tıpkı kredi kartlarında
olduğu gibi sanal kartlar için de taksitli alışveriş imkânı bulunmaktadır ancak
bunun için sanal kart limitinin sadece ilk taksit tutarı kadar değil tüm
alışveriş tutarını karşılayacak tutarda belirlenmiş olması gerekmektedir. Hem
kullanım süresini hem de limitini kullanıcının kendisinin belirlediği sanal
kartlar, güvenli bir ödeme yöntemi olarak kabul edilmektedir.